Ah bir de “ZAMAN”ım olsa...
Zaman’ı yönetmek, Hayat’ı yönetmektir.
Dakika Avcısı mısınız ?
En büyük zaman hırsızı patronlar.
Hayatta büyük işler başarmış alimlerin, liderlerin,
dahilerin de haftada 168 saati, günde 24 saati var.
Zaman;Elle tutulmaz, gözlegörülmez, biriktirilemez.
Yerine konulması, geri döndürülmesi, yenilenmesi yada satın alınması mümkün
değildir.
Yaşam kalitesini artırmak isteyen, öncelikle zamanı
iyi yönetmeyi öğrenmeli. Çünkü zaman, hayat demektir, yaşam demektir. Bu
nedenle, bir insanı ve geleceğini en iyi tanımlayan unsur, zamanını nasıl
kullandığıdır. Zamanı kullanırken sadece bugünü değil, aynı zamanda geleceği de
düşünenler ve gelecek için yatırım yapanlar, geleceği şekillendirebilmek için
adım atanlar, arzuladıkları geleceği yakalama şansını artırırlar. Şimdi zamanım
yok, şunu da alayım, bunu da koy çantaya, akşam eve gidince okurum. Unutmadan
şu dosyaya da evde bakarım deyip herşeyi bir kutuya koyarak eve götürenlerden
misiniz? Yemek yedikten ve biraz çocuklarla ilgilendikten sonra televizyon
karşısında uyuyakalmaktan vakit bulamayıp, yatağınıza götürür müsünüz gün
içinde halledemediğiniz işlerinizi. 1 saat daha erken kalkıp bakarım
bahanesiyle dosyalarınızı başucunuza koyup sabah uyandığınızda da "Uyumam
için daha bir saat var" deyip, sonra kahvaltı bile yapamadan alelacele işe
koşuşturur musunuz? Çam yapraklarını, ağacın dallarında bulundurmak yerine
yığın halinde mi taşıyorsunuz?
Hayatta büyük işler başarmış alimlerin ortak
özelliği, zamanlarını büyük bir ustalıkla yönetmeleriydi. Dağıtımı adil olarak
yapılan bu kaynağa hepimiz eşit sürelerde sahibiz; ancak farklı şekillerde
kullanıyoruz.
Hiç düşündünüz mü mesainizi nerelere harcıyorsunuz?
Asıl ilgilenmeniz gereken işleriniz ne kadar vaktinizi alıyor? Bir de hesapta
olmayan, asıl yapmanız gerekenin haricindeki işlere ne kadar zaman
harcıyorsunuz? Siz mi zamanı yönetiyorsunuz yoksa zaman mı sizi? 24 saat
yetmiyor mu size? Birçok kişi 'zamanım yok' dediği için' günlük hayatta adeta
birer dakika avcısı olur, zamandan kazanmak için. Peki bunu nasıl yapacağız?
İşte zaman yönetimi burada devreye giriyor.
İnsanlar randevularını ilk defa 1870 yılında bir
ajandaya kaydetmeye başladılar. Bu tarih Avrupa ve Amerika için sanayileşmenin
başlangıcı aynı zamanda. Ve giderek zamana bağlı yaşamak önemini artırdı.
1928'de ise işleri organize etmek için başka bir sistem geliştirildi. Bunun
içinde randevu tarihlerinden başka not defteri ve adresler için yerler de
vardı. Bu sistem de 1975'lere kadar devam etti.
En
büyük zaman hırsızı patronlar
Her insan bir yöneticidir; kendisini, yani hayatı
yönetiyor çünkü. Türk patronları için ilginç bir tespitte bulunuyor:
"Patron şirket içinde en fazla zaman çalan insandır. Eğer birşeyler
yapılsın istiyorsak patron ziyarete gittiği zaman ya da ofis dışında olduğu zaman
yapabiliriz. Çünkü o zaman habire müdahale etmiyor işimize.Türk iş kültüründe
patron çok önemli, kararları o veriyor.Bu zaman anlayışı İspanyol, Portekiz,
İtalyan, Meksika ve Güney Amerika kültürüne benziyor.
İnsan alışkanlıklarının kurbanıdır. Zaman kullanımı
açısından disiplinli olmak ve iyi alışkanlıklar edinmek, hayattaki acil işleri
ve stresi azaltırken, önemli ve öncelikli işlere yatırım yapılmasına ve
geleceği şekillendire bilmeye fırsat tanır.
Zaman
Yönetimi Nedir?
Zaman yönetimi yapılacak faaliyetlerin organize
edilerek gün, ay ve yıl olarak planlanması ve bir programa bağlanmasıdır.
Zamanı kendi çıkarları için yönetmeyi bilen bir kişi psikolojik olarak da
rahattır; çünkü her şey bir program dahilindedir, her şey kişinin kontrolü
altındadır.
Böylece
kişi daha az endişe ve stres yaşar, daha az hata yapar.
Zaman yönetimi için aşağıdaki tanımlamaları
yapabiliriz:
Zaman yönetimi, hayatın ritmini yakalamaktır, anı
kaçırmamaktır, geleceğe yön vermektir, geçmişi değerlendirmektir, koordinasyon
becerisi kazanmaktır, şimdiki anı gelecek için organize etmektir, erteleme
hastalığından kurtulmaktır, hedeflerin için program yapmaktır, saatlerin,
günlerin, ayların nasıl geçtiği konusunda bilinçlenmektir, zaman tuzaklarını
bilmek ve bunlara düşmemektir.
Zaman
Nasıl Yönetilir?
Zaman yönetimi hedeflerin belirlenmesi, bu hedeflere
ulaşmak için planların yapılması, planların programa bağlanması, alınan
sonuçların denetimi ve değerlendirilmesi, sonuç ne olursa olsun esnek olarak
hedef için yeni planların hazırlanması sürecidir.
Etkili
bir zaman yönetiminde süreç aşağıdaki gibi işler:
Hedef:
Hedefler yapılacak işler değildir, yapılacak işler hedeflerimize ulaşmak için
gereken faaliyetler zinciridir. Kendinize gerçekçi, ulaşılabilir, ölçülebilir
bir hedef koyduktan sonra bu hedefe ulaşmak için aylık, haftalık ve günlük
planlar yapmalısınız.
Plan:
İşlerin hangisinin önce yapılması gerektiğine karar veremediğiniz anlarda
kendinize şu soruyu sorun: “Bu işi bugün yapamazsam ne olur?” Sonuçlar
negatifse o, önemli bir iştir. İşlerinizi böyle bir soru filtresinden
geçirdikten sonra öncelik sırasına koyabilirsiniz.
Program:
Gün içinde işlerinizi planladıktan sonra, bunları hangi zaman diliminde
yapacağınızı da belirtmelisiniz. Önemli işlerinizi not ederek uygun bir zaman
dilimine yerleştirmelisiniz. Öncelik sıralamanıza göre, en önemli işlerinizi en
verimli ve enerjik olduğunuz zamanda tamamlamaya önem vermelisiniz.
Önceliklerinizi
belirleyin
Her şeyi aynı anda yapamazsınız. Bu nedenle
öncelikle yapılması gerekenleri belirleyin, diğerlerini daha sonraya bırakın.
Örneğin sunumunuz yarınsa ve ondan sonraki gün de önemli bir iş yemeğine
katılacaksanız önceliğiniz sunum olmalı, “İş yemeğinde ne giyeceğinizle ilgili
büyük sorunu” ertesi güne bırakmalısınız.
Mükemmeliyetçi
olmayın
İşinizi en nitelikli şekilde yapın, ama her detaya
fazlaca takılırsanız işlerinizi zamanında bitiremeyebilirsiniz veya kendinize
gereksiz yorgunluklar çıkarırsınız. Fazla mükemmeliyetçi olmak, kendinizden
yapabileceğinizden fazlasını beklemek hiçbir şey yapamamanız gibi bir sonuç da
doğurabilir. Kendinizle ve hedeflerinizle ilgili beklentilerinizde gerçekçi
olun.
Ertelemeyin
İşinizi yapmanız gereken zamanda yapın. Erteledikçe
işler yığılır, diğer işleri hatta en önemlileri bile etkiler ve sonuçta her şey
içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Hoşlanmasanız bile yapılması gereken
yapılacaktır. Zamanınızı doğru kullanmak istiyorsanız işlerinizi ertelemeyin.
Ama kendinizi “Söz konusu işi, tam da o gün hiçbir şekilde yapamayacak” durumda
hissediyorsanız o zaman daha iyi bir zamana “pozitif erteleme” yapın. Ama bunu
sık sık yapıp kendinizi kandırmayın.
Hayır
diyebilin
Hayır’da, Hayır vardır. Siz ve öncelikleriniz
önemlisiniz. Bu nedenle istemediğiniz veya önceliğiniz olmayan şeyleri kabul
etmeyin. Örneğin iki saat içinde yetiştirmeniz gereken bir iş varsa ve araya
başka bir iş almanız isteniyorsa ya da sevgili arkadaşınız tam da bu sırada
size son hayal kırıklığını anlatmak istiyorsa “hayır” deyin.
Enerji
zamanınızı iyi kullanın
Bazıları sabah yedide zımba gibidir, kiminin afyonu
on birden önce patlamaz. Kendinizi en iyi tanıyan kişi siz olduğunuza göre, gün
içinde en verimli ve enerjik olduğunuz zamanı da biliyorsunuzdur. Zaman
yönetiminizde bu enerjiyi iyi kullanın.
yaşamımızın;
• % 32’sini uyuyarak
• %20’sini çalışarak
• %10’unu yemek yiyerek
• %9’unu seyahat ederek
• %8‘ini kişisel bakım
• %8’ini öğrenerek
• %7’sini bekleyerek
• %6’sını diğer faaliyetlerle geçiririz.
ZAMAN
HIRSIZLARI NELERDİR?
Zamanı
tüketen pek çok etken vardır. Bunların başında
• Plansızlık • Öncelikleri belirleyememek • İşleri
ertelemek • Kırtasiyecilik • Rutin ve gereksiz işler • Gereksiz telefonlar •
Acelecilik • Tembellik • Kararsızlık • Beklenmedik misafirler • Gündemsiz ve
verimsiz toplantılar • Teknik aksaklıklar • Yetki delege edememek • Dağınık
masa ve büro düzeni • Kaybolan şeyleri aramak • Açık kapı politikası • Hayır diyememek • Kendini gereğinden fazla işe
adamak • Konsantre olamamak
ZAMAN
HIRSIZLARI İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Zaman
hırsızları ile başa çıkmada temel rehberimiz,
amaçlarımız ve sorumluluklarımızdır.
Etkili
zamanlama için ipuçları
• Hedeflerin belirlenmesi • Önceliklerin belirlenmesi
• Ertelenen önemli işledin halledilmesi
• Olumlu ve geliştirilmesi gereken özelliklerin belirlenmesi • Masanın
ve mekanın düzene sokulması • Kararların süratli ve yerinde verilmesi • Günlük
plan yapılması • İşlerin bir kısmının devredilmesi • Her çalan telefona
koşulmaması • Telefonda etkin konuşmanın öğrenilmesi ve gerektiğinde • Gündemli
ve verimli toplantılar yapılması • Ziyaret saatlerinin belirlenmesi • Teknik
aksaklıkların en aza indirilmesi amacıyla bakım planlaması uygulanması • Hayır
demenin elli yolunun keşfedilmesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder