“Zor İnsan” diye bir şey yok, “Zorlayıcı
Davranışlar” var.
Zor
insanlarla başa çıkmanın yolları…
İletişim
kurmakta güçlük çeken insanları uzmanlar “Zor İnsanlar” olarak
adlandırılıyor. Zor insanlar, toplumdan topluma, kişiden kişiye göre farklı
olarak tanımlansa da, temelde benzer davranışlar gösteriyorlar. Tüm zor
insanların inatçı, hırslı ve kaprisli oldukları görülüyor. Ancak unutmayın ki,
insanları değil ama davranışlarını değiştirmek sizin elinizde. Pek çok kişi
çevresindeki zor insanlardan şikayet eder. Evde, işte, okulda kısacası her
ortamda bir zor insan bulunur.
Ve maalesef bazı insanlar sürekli bu şekilde bir
davranış içinde bulunuyorlar.
“Bazı
insanlar karşılarındakinin performansını düşürmek ve onların şevkini kırmak
için bilerek zor tavırlar sergiler.”Her zor insan birbiriyle aynı davranışları
sergilemez.Bazı zor insanlar sürekli konuşup hiç dinlemezken, diğerleri de hep
son sözü söylemeyi tercih eder.Kimisi sürekli sizi eleştirir. Bazısı sessiz,
bazısı agresif olabilir.
İşyerinde etrafınıza dönüp bir bakın, sürekli
kendini haklı gören, her şeyden şikayet eden, ikide bir kapınıza dayanıp
vaktinizi çalan, dedikodu yapan, ispiyonlayan, olmadık şeylere sinirlenen, her şeye
muhalefet eden, hiçbir şey yapmayıp yan gelip yatanlar... Zordur bu insanlarla
çalışmak. Sizin sinirlerinizi yıpratmakla kalmaz, işinizde de başarısız
olmanıza neden olurlar. Uzmanlar, bu kişilerin tavırlarını kişiselleştirmeyin,
onlara karşı net ve kararlı olun diyorlar. İşte, en sık karşılaşılan zor insan
modelleri ve onlarla mücadele yolları.
Zor insanlar “İletişim kurmakta zorluk çekilen
kişiler” olarak tanımlanabilir ve zor insan tiplerinin sizin konumunuza,
iletişim biçiminize ve kendi bireysel özelliklerinize göre artırılabilirsiniz.
Yani yöneticiler için zor elemanlar, çalışanlar için zor iş arkadaşları ve
astlar için zor yönetici tipleri farklılık gösterebiliyor.
Balonlar, buldozerler pasifler,
saldırganlar...
Temel olarak ise zor insan tipleri saldırganlar,
zorbalar, sinsiler, aniden öfkelenenler, şikayetçiler, pasif agresifler,
muhalifler, her şeyi bilenler, balonlar, buldozerler, umursamazlar, kararsızlar
şeklinde sıralanıyorlar. "Saldırganlar, kendini her zaman haklı bulan
kişilerdir. Aşağılayıcıdırlar. Bunu açıkça ya da dalga geçerek yapabilirler.
Aniden öfkelenebilir ve hakaret edebilirler. Şikayetçiler ise sorumluluktan
kaçıp, yakınırlar. Pasif agresifler ise ne evet ne hayır diyenlerdir, her şey
sürüncemede kalır. Hep hata bulan ama çözmeyenler, muhalifler grubunu
oluşturur. Her şeyi bildiklerini iddia edenler, kendi söyleyip kendi inanlar
başka bir grup zor insandır. Örneğin buldozerler, tam ve en doğruyu bilenler,
kimseye ihtiyacı olmayıp karşısındakine yetersizsin mesajı verenlerdir.
Balonlarda ise az bilgi çok laf vardır, herkes bana bayılsın ister, bilgisiz
konuşur ve kendi inanır. Tepkisiz ve iş yapılırken ortada olmayan umursamazlar
ve karar verip, harekete geçmeyenler de zor insanlardır".
Yaşamın her alanında karşımıza iletişim kurmakta
zorlandığımız kişiler çıktığını ama söz konusu iş yaşamı olduğu zaman zor insanlarla
ve zor durumlarla başa çıkmanın daha önemli bir sorun haline gelir: "Çünkü
baş edemediğimiz her ilişki ve durum iş yerinde hem bizim başarımızı,
verimimizi, mutluluğumuzu hem de çalıştığımız iş yerinin verimini ve huzurunu
etkiler. İş yerinde ve kişide stres ve öfke oluşur. Stres bireysel ve kurumsal
verimi en çok etkileyen nedenlerden biridir. Öfke ise kontrol edilmediği zaman
olumsuz sonuçlar doğurur. Tümü kişinin işini kaybetmesine neden olabilir."
Küsmeyin, zor insanlar her yerde
Çatışmaların ve kişilikler arasındaki problemlerin
iş yaşamının çok önemli bir gerçeği,
"Zor insanlar her yerde var, ailemiz,
akrabamız, kendimiz de zor insan olabiliriz”
Durup bakmak lazım, toparlanmak lazım. Bu kişiler iş
yaşantımızda, özellikle bizim takımımızda olduğunda daha da zorlanıyoruz. Ama
onlarla yola devam etmek durumundayız. Yaşamda bu tür insanlar var, önemli olan
onlarla birlikte bir şeyler yapmayı öğrenebilmek. Bu yüzden onlara küsmemeli,
onlarla nasıl bir şeyler yapacağımızı, nasıl üretken olacağımızı
araştırmalıyız".
10 zor insan modeli
İş ortamında her çeşit insanla karşılaşır, sokakta
selam vermeyeceğimiz insanlarla çalışmak zorunda kalırız. En yaygın 10 zor
insan modelini ve onlarla başa çıkmak için işte tavsiyeler
Dakika başı sizi rahatsız edenler
Bi’ beş dakikan var mı?", "Bir şey
soracaktım?", "Rahatsız ediyor muyum?" Günde 10 kere, 15 kere,
20 kere, sizi devamlı bölüp taciz ederler. Söz konusu personelin ciddi kendine
güven sorunu vardır. Karar veremiyor onun için her adımını birine doğrulatmak
istiyor. Bilgisine de güvenmiyor olabilir. Bu tür çalışanlar genellikle
kendisine en iyi davranışını, en çok sabır göstereni taciz ederler. Önce
sıkkınlığınızı ve işinizi yapamadığınızı şaka yollu anlatmaya çalışın ("Sen
de bana danışmadan hiç bir şey yapmıyorsun") olmadı kırıcı olmadan
daha açık söyleyin ("Yardım etmek istiyorum ama kendi başına yapman
senin açından daha iyi, ben her zaman yanında olamam").
Eğer işi yüzsüzlüğe vardırırsa, daha açık ve kararlı
olmak gerekebilir. (Bu arada, eğer işe yeni girmiş bir çalışansa, sizi mentoru
gibi görüyor olabilir. Baş belası ile yardıma ihtiyacı olan bir genç
meslektaşınızı aynı kefeye koymayın.)
Her şeyden sürekli şikayet edenler
Çok çalışıyor, çok işi var, her işi o yapıyor, kimse
kıymetini bilmiyor, yeteri kadar sorumluluk verilmiyor, bütün sorumluluk onun
sırtında... Her durumdan sızlanacak bir konu çıkarıyor. "Bu bir karakter özelliğidir,
değiştiremezsiniz, düzeltemezsiniz". Yapabileceğiniz, kırmadan
sorunlarının o kadar da önemli olmadığını göstermek: "İşin çok diye
şikayet ediyorsun ama, ya şu anda İş kur’da kuyrukta bekliyor olsaydın?"
diyebilirsiniz mesela. Eğer dinlemezseniz, kendini acındırmak için
şikayetlerini artırır. Ciddiye alır dinlerseniz, devam eder. Dengeyi
sağlamalısınız. "Ya ya..." deyip geçiştirin.
Bilgiyi paylaşmayıp kendine saklayanlar
Sizin aradığınız bilgi elindedir, ama kendine
saklamayı tercih eder, bunu bir "iktidar" gibi görür. Bu tip insanlar
işlerini canlarının istediği gibi, istedikleri zaman yapmak isterler. "Mümkünse
bu insanlara muhtaç olmamak gerekir". Ama elinde önemli bilgiler
bulunduran bir çalışansa, işiniz zor. Anlatmayı deneyin bir kere (işyerinde
soyutlanacağını belli edin, bundan korkabilir) ama büyük ihtimalle inadım inat
diyecektir. İşiniz aksıyorsa, üstlerinize durumu bildirin, yöneticiler gerekli
önlemi alsın.
Arkadaşlarını üstlerine kötüleyenler
Yüzünüze karşı gayet nazik ve uyumlu davranan bu
çalışanın, yöneticinizle yalnız kaldığında sizi nasıl "sattığını" bir
bilseniz! Bir defa uzak durmaya çalışın. Olmadı, zor olanı yapın ve çatışmayı
göze alın. "Yaptıkların kulağıma geldi, çok ayıp ve yanlış" deyin.
Ama unutmayın, bu tip insanlar yüzünüze karşı nazik ve tatlı dillidir. Ayrıca
kazanmaya çalışmayın, iki yüzlü davranacaktır. En iyisi eline ve diline malzeme
vermemek ve gerektiğinde korkutmaktır. Zaten (hemen herkesi sattığı için) uzun
vadede, yöneticiler de bu çalışanın bu "kötü huyunu" öğrenecekler ve
inanmayacaklardır.
Her şeye kızıp sinirlenenler
Açık yara gibi hassas, süper alıngan, en küçük
eleştiriye tahammül edemeyenler... Bu davranış aslında bir şantaj diyebiliriz.
Başkalarının eleştirmesini, iş istemesini engellemek, onların elini kolunu
bağlamak için bir taktik. Genellikle insanlar olumsuz bir tepki almaktan
çekindikleri için de, genellikle bu işe yarar. Ama doğru olan "Ağlasan da,
bağırsan da, doğruyu yüzüne karşı söyleyeceğim, kusura bakma" tavrıdır.
Yardım isteyen ama yardım etmeyenler
Sizden devamlı işi için yardım isteyen, ama
kendinden bir şey istendiğinde parmağını kıpırdatmayanlar. Nezaketle bu tür tek
taraflı bir ilişkiyi garipsediğinizi söyleyin. Ona, sadece size ve yapılan işe
değil, kendine de zarar verdiğini anlatmayı deneyin. Olmadı, bir yardım
istediğinde "Yardım etmeyeceğim ki, nasılmış anla" diyebilirsiniz.
Ona, çalışma ortamının ve ekip çalışmasının dayanışma ve işbirliğine
dayandığını, buna uymayanın dışlanacağını açık açık söyleyin.
Sürekli soğuk hatta kırıcı şakalar
yapanlar
Aslında kötü niyetli değildir, kızamazsınız ama,
sürekli işinizle, özel hayatınızla hatta mali durumunuzla ilgili yerli yersiz
şakalar yapar. Denemeniz gereken ilk yöntem, ilkokuldaki kötü şakalar yapan
arkadaşınıza uyguladığınız olabilir: Dinlemeyin, duymamış gibi yapın, gülmeyin,
çok ısrar ederse ’Eeee?’ deyin. Eğer devam eder ve sizi rahatsız edecek bir durum
olursa, herkesin içinde ve yüksek sesle "Bu şakalarından hoşlanmıyorum,
haberin olsun" deyin. Eğer herkesin eleştirdiğini fark ederse, şakalarına
son verebilir.
Her türlü değişime yeniliğe karşı
çıkanlar
Genellikle şirketin eski bir çalışanıdır. Bu ona
bazı haklar verir. En azından öyle düşünür. Ya motivasyonunu kaybetmiştir, ya
başarısız çok sayıda değişim görmüştür, ya da huyu böyledir, en küçük
değişikliğe bile itiraz eder. Onu inandırmaya, doğru yola getirmeye boşuna
çabalamayın. Başaramazsınız. Onu ekipten çıkaramıyorsanız eğer, projenin
önündeki engellerden biri gibi algılayıp ekibin motivasyonunu bozmasına izin
vermemelisiniz. Bu durumda "Proje etrafında konsensüs aramak hayalinden
vazgeçin. Onu asla yok farz etmeyin. Eleştirilerini, argümanlarını dinleyin
hatta faydalanmayı da bilin. Ama ’şöyle bir karar verildi ve şöyle yapılacak’ deyin,
yolunuza devam edin" işe yarayacaktır.
Hiçbir şey yapmayan, yan gelip yatanlar
Bu da tam tersi, bir şey isteğinizde asla itiraz
etmiyor ama sonra parmağını bile kımıldatmıyor. Yaparım diyor, yapmıyor. Söz
veriyor, tutmuyor. İşi başkalarına ve bu arada size yıkmaya çalışıyor. Eğer
yaptırımınız yoksa, böyle birini yola getirmek çok zordur. Ekipte kimin neyi ne
zaman yapacağı çok net belli olmalı ki, kaytaranlar ortaya çıksın, tembeller
başkalarının arkasına saklanamasın, hesap sorabilesiniz. Bu durumda "Bu
tip insanlar çok tembel görünürler ama ellerini taşın altına koyunca çok iyi de
sonuç alabilirler. Oyununa gelmediğinizi belli edin, işi başkasının üstüne
yıkmasına izin vermeyin".
Dedikodu yapan, yalan yanlış şeyler
söyleyenler
Sempatiktir. Başkalarıyla ilgili dedikodularını
dinledikten sonra, bir gün fark edersiniz ki... sizin hakkınızda da sağda solda
konuşmaktadır.
Tek çare, suçunu herkesin içindeyken yüzüne vurup
oyununu bozmaktır: "X hakkında bana şöyle söyledin. Benim hakkımda Y’ye
şöyle söyledin. Bizi birbirimize mi düşürmeye çalışıyorsun? Ne yapmak
istiyorsun sen?" Büyük bir ihtimalle, dedikoducunun bütün kurbanlarının
dili çözülecektir. Bundan sonra, o dedikodu yapmaya devam etse de, inanacak
kimse bulamayacaktır en azından.
Nasıl
başa çıkarız?
Zor
insanlarla çalışabilmek için önce kendimizi, iletişim biçimimizi, yeterli ve
yetersiz hissettiğimiz özelliklerimizi tanımamız gerek: "Böylece kişinin
bize niçin zor geldiğini anlayabiliriz. İnsanların davranış biçimlerini
değiştiremeyiz ama kendi tutumlarımızı değiştirerek onları durdurabiliriz.
Sizin kararlı ve net olmanız onu durdurabilecektir. Sonra karşınızdaki kişinin
iletişim biçimini değerlendirmek ve sakin olmak gerekir. Stres ve öfke ile
mücadele edebilmek size üstünlük sağlar. Unutulmaması gereken en önemli
şeylerden biri, zor insanların davranışları sizi hedef almamaktadır.
Kişiselleştirmeyin ki baş edebilin."
Eğer zor
insanla nasıl başa edeceğinizi çözemediyseniz iş yaşantınız zehir olabilir.Her
tiple başa çıkmanın ayrı yönetmeleri var: "Örneğin takım arkadaşlarınızın
arasında inatçı bir kişilik var. Eğer siz de sürekli olarak işi gücü bırakıp
onu ikna etmeye çalışırsanız hiç bir ilerleme gösteremezsiniz. Bütün zamanınız
onu ikna etmekle geçer, sürekli mücadele içinde olacağınız için çok
yıpranırsınız, o kişiyle de aranız bozulur. Ona ikna olmasa da yöneticinin
böyle istediği söylenebilir. Çünkü bazen ikna olmadan da işler yapılabilir.
Eğer herşeyi ben bilirim diyen birisiyle birlikteyseniz onu biraz yavaşlatmak,
susturmak gerekebilir. Mesela ona zor görevler verilebilir. Ben biliyorum
demesine olanak vermeyecek, oturup çalışmasını gerektirecek görevler zaten onun
da hoşuna gidecektir. Diğer taraftan kişi yalancı ise onunla yüz yüze
konuşulabilir, ya da ertelemeci bir kişiye zaman yönetimi konusunda bir harita
verilebilir."
Konunun
aslında iletişim gücüyle ve insan davranışlarını çözümleme üzerine
olduğunu anlamışsınızdır bir nevi
problemi bul çözüm üret strateji belirle ve en az şekilde etkilen.
Unutmamak
gerekiyor
“Zor
İnsan yoktur, Zor davranış vardır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder